Tek cümleyle, Cansın kimdir?
Mutlu olmaya çabalayan biri diyelim.
Cansın Sağlam
Hem İstanbul’da hem de Datça’da yaşıyorsunuz ve ayrıca çok seyahat ediyorsunuz. Gerçekten nereye ait olduğunuzu hissediyorsunuz?
Hiç düşünmeden Datça geçti içimden… Orası evim şüphesiz ama İstanbul’da yaratmayı ve ekibimle ofisimde vakit geçirmeyi de çok seviyorum artık. Özel eşyalarım, mini valizimle her yerde evimde hissedebiliyorum çok şükür.
Tiny’nin annesisiniz. Geriye dönüp baktığınızda sıfırdan bir marka yaratmak ve bu kadar çok şey başarmak size nasıl hissettiriyor?
Bazen kendimin farkında olamıyorum. Hep yenisini üretmek ve gelişme odaklı olduğum için dışarıdan gözle bakınca görüyorum ne kadar yol katettiğimi… Bunun sonunun hiç gelmeyeceğini kabul ettim artık. Olduğum yerde mutluyum ve huzurluyum diyebilirim.
Türkiye’de girişimci olmak isteyen genç kadınlara ne gibi cesaretlendirici sözler söylersiniz?
Ekipleşin, paylaşın ve cesaretli olun. Çok çalışmanız gerekliliğinin farkında olun. Kadın, erkek farketmez… İşe karşı sevgi ve çalışkan olmak çok önemli.
Ayrıca, vücuduna karşı cesur, çekingen olmayan yaklaşımıyla tanınan bir etkileyicisiniz. Perde arkasında, çok çeşitli, hatta kutuplaşmış Türk sosyal medya takipçilerinden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Ne kadar kıyafet üreten bir insan olsam da, çıplaklığı çok seviyorum her anlamda. İnsan bedeni beni büyülüyor. Açık olabilmek, rahatlık ve bunlar olurken dişi hissedebilmek benim güçlü anlarımda başarabildiğim bir hissiyat oluyor.
Son olarak, bize temel kişisel bakım ritüellerinizden bahseder misiniz…
Kişisel bakım benim için içten dışa bir serüven. Yoga ve meditasyon yapmadığım zamanlarda vücuduma ne sürersem süreyim kendimi bakımlı hissetmiyorum. Sabah akşam temiz ve nemli bir cildim olması önemli benim için. Duştan çıktıktan sonra birazdan gürleşecekmişimcesine her yerimi yağlarım. Yüz yogası bu aralar favorim, tiny oil ile tatlı bir giriş yaptı bu ara rutinime.