Lara Mutlu

Tek cümleyle Lara Mutlu kimdir?

Her geçen gün daha yakından tanıdığım biri Lara Mutlu.

Tanışmamız keyifli gidiyor. Konu iş olduğunda disiplinli biri. Çalışmayı çok seviyorum. İnsan ürettiği zaman varolabiliyor.

Markalarla çalışmak, onlara kimlik katmak, yol haritası oluşturmak ve markaları insanlarla bir araya getirmek bana heyecan veriyor. İşi iş gibi görmüyorum onu edebiyatla, sanatla, felsefeyle birleştirmeyi seviyorum. Konuya işten girdim çünkü işim ve özel hayatım ayrı değil, iç içe geçmiş durumda.

Bize bir Çağdaş Yunan Edebiyatı öğrencisinin kariyerinin nasıl medya sektörüne evrildiğini anlatır mısın?

Edebiyat fakültesinde Yunanca eğitim almak benim için çok keyifliydi. Felsefeye ve edebiyata olan merakımı biraz dindirdi üniveriste yıllarım. O günlerde tanıdığım Kavafis, hala en sevdiğim şairlerden biridir. Çocukluğumdan beri edebiyatla bu kadar içli dışlı olup şiiri neden henüz keşfetmediğimi sorgulamıştım. Ve o dönem Türk şairlerin dizeleriyle tanışmıştım. Orhan Veli, Cemal Süreya, Ülkü Tamer böyle böyle en sevdiğim şairlerden olmuştur.

İstanbul Üniveristesi’nin binasını da çok seviyordum gelgelelim hiçbir zaman okulda bir tam gün geçirmek kısmet olmadı.

Birinci sınıftayken InStyle dergisinde stajyer olarak işe başlamıştım. Orada sırayla yedi sene boyunca farklı pozisyonlarda çalıştım. İşimi çok ama çok seviyordum; okuldan çıkıp direkt dergiye gidiyordum. Baskı haftası ile final haftasının çakıştığı çok olurdu. Dergide sabahlayıp sabah çay ve poğaça ile kahvaltı edip finallere girerdim. Daha sonra da Bazaar, L’Officel, Grazia gibi pek çok farklı dergi ile çalıştım. Son altı senedir Alem’deyim.

İşinizde en çok neyi seviyorsunuz?

İşimin en sevdiğim yanı insanlarla olan ilişkim. Yüksek enerjili biriyim, biraz kıpır kıpırım. Enerjimi genelde insanlardan alırım. Bu iş bana en çok insanların dilinden anlamayı öğretti. İnsan kendini insanda tanır sözüne inanıyorum. Tanıştığımız her insandan bir şeyler öğreniriz ya da onlarda kendi yansımamızı görürürüz. İşim hayatıma çok insan ve birikim kattı.

Sanat hayatınızda büyük bir rol oynuyor. Bize bundan bahseder misiniz?

Sanatta ve hayatta minimalizmi seviyorum.

Bunu şöyle örneklendirebilirim:

Steve Jobs, iPhone ile bir devrim yarattı. Bunu nasıl başardı? Minimal düşündü. Jobs, sanatla ve felsefeyle ilgilenen bir adamdı. Zen yaklaşımını benimsemişti. Basit düşündü, tuşlu telefonlar gitti; minimal tek bir tuşla hayat kolaylaştı. Sanat da hayatın bir yansıması. Ben de soyut resim seviyorum. @nejatsati‘nın “Strüktür” serisi bu nedenle favorim.

Cildiniz bugünlerde nasıl? Günlük sorunlarınız ve çözümleriniz neler? ( abtira’nın dışında bile :))

Yüzüm son bir ayda fazlasıyla sivilcelendi ve komedonlarla kaplandı. Böyle durumlarda cilt temizliği için @drayferaydın‘ın kapısını çalıyorum.

Şu sıralar Abtira’ nın Pure serumunu kullanıyorum. Bu ürünü, Anna bana yıllar önce tavsiye etmişti. Cildime sürdüğüm ürünün doğal içerikli olması iyi hissettiriyor.

Cildim sakinlediği dönemlerde ise Pink Lotus serumu kullanmayı tercih ediyorum. Kullandığım serumun cildimde ağırlık hissi yaratmaması önemli. Pink Lotus, hem aydınlık bir görünüm sağlıyor hem de oldukça hafif ve şahane bir kokusu var.

Göz altlarım çok hassas olduğu için göz altı nemlendiricisi de hiç kullanamıyordum. Abtira’nın Coffee Bean serumunu kullanıyorum bir süredir.

Bir de benim gibi jel tırnak yaptıranlar için tırnak serumu Melissa Lemonbalm vazgeçilmez.

Lara’nın bu aralar hayalleri neler?

Gündelik hayatın koşturması insanı hayallerinden uzaklaştırabiliyor. Hayalleri hatırlamak için arada uzaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Ben böyle zamanlarda, Büyükada’daki evimize gidip sosyal medyadan ve gün içinde maruz kaldığımız sayısız bildimden uzaklaşmayı tercih ediyorum. Deniz kenarında oturmak, doğada yürümek ve kitap okumak iyi geliyor bana. Kendimi yeniliyorum.

Hayalim bir sahil kasabasında, kocaman kütüphanesi olan, içi sanat eserleriyle dolu, denize bakan bir evde oturup yazmak… Yazdıklarım belki kitap olur kimbilir. Moda, son zamanlarda İstanbul’da en sevdiğim semt. Orada sessiz bir sokakta, denize bakan, art deco stili bir apartman daire hayali de kuruyorum. Evin içi bolca sanat, kitap ve elbette yeşilliklerle dolup taşacak. O evde her gün tasarımını çok sevdiğim Eames Lounge sandalyemde oturup kitap okumalı ya da yazmalıyım.