Hikayemiz…

Hayal ile gerçeklik arasında bir fark yokmuş gibi yaşayabilirseniz, o zaman nihayet – belki – mutlu olabilirsiniz. Benim için macera, bir hayal bile değilken, abtira ile başladı. Bu, çevremdeki dünyayla ve kendimle barış içinde olmayı umduğum bir yol düşüncesinden başka bir şey değildi. Bu fikir kendine hayat verdi, hayal büyüdü, gerçek yaşam projesi doğdu.

Kesinlikle hiçbir fikir boşlukta üretilmemiştir. Her zaman cildi, doğal olarak içten dışa nasıl tedavi ettiğimizi yansıtan bir organ olarak gördüm. Cilt bedenimize, aklımıza, çevremize yakından bağlıdır. Bu bilinçle hareket etmemiz dışında, cildimizin gerçekten çok az ihtiyacı var.

Ayrıca bitkiler hakkında bir şeyler biliyordum. Bu bilginin tam olarak nereden geldiğini bilmiyorum. Bitkiler arasında büyümekten? Bahçıvanlık? Okuma? Örgün eğitim yoluyla edinilen bir bilgiden ziyade bir çeşit farkındalık, sezgi idi.
Ama hepsinden öte, bahçeye geri dönmek, temiz yaşamak, doğaya yakın olmak istedim. Beni yetiştiren toplumun dayattığı ve nasıl çalışmam gerektiği konusundaki beklentilerin zincirini atmak istedim. Güzel yaşamak istedim.

Buradan da görüldüğü gibi, abtira bencillik ve kendimi yeniden insan gibi hissetme kararlılığımdan doğdu. Yine de, oldukça hızlı bir şekilde, mümkün olduğunca kişisel, ancak hizmet etmeye geldiği için daha özverili bir şekilde, başarılar ve başarısızlıklarla, ve umuyorum ki dürüstlük ve tevazu ile, sadelik yoluyla güzel bir cilde sahip olmak isteyen birçok bireyin ihtiyacını karşılayacağız.

Mutfağımda tek kişilik bir macera olarak başladığım abtira asla gerçekleşmeyecek gibi görünen bir hayalin gerçekleşmesiyle küçük birkaç kişilik ekip olarak çalışıyor.

Sevgiler,

Anna

– abtira kurucusu –