Ezgi Yılmaz

Ezgi Yılmaz kimdir, tek cümleyle?

Ezgi, kimlik, anlam ve ruhun buluştuğu mekânlar kurgulayan bir mimar; hayatı hikâyeye, materyali estetiğe dönüştüren bir içerik üreticisi.

Bize Umbra’dan bahseder misiniz?

Umbra Mimarlık, “form follows soul” felsefesiyle kurduğum mimarlık ve mekân tasarım stüdyosu. Yalnızca mekân değil; kimlik, anlam ve ruhla şekillenen deneyimler tasarlar. Bizim için her proje, yakınlıkla kurulan bir işbirliği, kişinin ya da markanın ruhunu mekâna tercüme etmekle başlıyor. 

Bugün ise mimarlığı, içerik üreticiliği yaklaşımıyla buluşturan yeni bir vizyonla ilerliyorum. Umbra’nın müşteri portföyüne vizyoner markaları da ekliyorum. Onlarla, tasarımın sunduğu araçları kullanarak lansman deneyimleri kurgulamak için çalışmalara başladım. Böylece içerik üreticiliğim, markalar için creative partnerlık boyutuna evriliyor; mekân, iletişim ve deneyim tek bir bütün hâline geliyor.

En çok ne ilham verir size?

En büyük ilhamım doğa. Röportajın da gerçekleştiği, özenle kurguladığım bahçemde, en sevdiğim çiçeğin yapraklarını her yere dökülmüş gördüğümde önce üzülür, sonra hatırlarım: her şey olması gerektiği zamanda olur, hiçbir şey gecikmez. Doğa bana sürekli döngüyü, sabrı ve zamanın kendi ritmini öğretiyor.

İlham, bazen bir yaprağın sessiz düşüşünde, bazen karların altından çıkan küçük bir çiçekte gizlidir. Sık sık yaptığım doğa yürüyüşlerinde etrafımdaki detayları incelerken kendime şu cümleyi tekrarlarım: “okul zamanı!”

Ezgi’ye göre dünya nereye gidiyor?

Dünyanın hızdan derinliğe doğru evrildiğine inanıyorum. İnsanlar artık yalnızca estetik değil; ruhu besleyen, yavaşlatan ve gerçek bağlantılar kurduran deneyimlerle mekânlar arıyor. Güzellik, kusursuzlukta değil; özgünlükte ölçülüyor.

Gelecek, anlamla yaşayanların olacak.

En iyi kitap, film, tasarımcı…

Kitap: Sanatçının Yolu (Julia Cameron) — doğru zamanda her yaratıcı, her sanatçının mutlaka okuması gereken bir kitap. Bende yeri her zaman çok ayrı olacak.

Film: Mommy (Xavier Dolan) — duygu, hikâye anlatımı ve güçlü görsel diliyle bana ilham veren bir film.

Tasarımcı: Kelly Wearstler — farklı ölçeklerde üreten bütünsel bir tasarımcı; vizyonunu içerik üretimiyle dünyaya aktarmasıyla bana ilham veriyor.

Her biri bana, tasarımın yalnızca görünen değil, hissedilen bir şey olduğunu hatırlatıyor.

Peki ya cilt bakımı?

Benim için cilt bakımı bir ritüel. Ritüeller, bizi kendimize bağlar. Kusursuz görünmekten ziyade, kendi bedeninde evinde hissetmekle ilgilidir. Sonsuz seçenek arasında tercihim; temiz içerikli, güçlü bir hikâyeye sahip, brandingiyle estetiğime uyan markalardan yana oluyor.

Bugünlerde Ezgi’nin hayalleri neler?

Yaratımımı çoğaltmak… Umbra’yı büyütmek, ortak vizyon paylaştığım bireyler ve markalarla buluşarak Umbra dokunuşu ve imzasını taşıyan mekân ve deneyimleri çoğaltmak istiyorum. Beni şu sıralar en çok heyecanlandıran şey tam da bu.